Kediler Padişahı, masallara gönül vermiş bir usta yazarın, Tahir Alangunun kaleminden çıkma yedi masal içeriyor. Eski zaman insanlarının hayal ürünü bu masallar Birbirine âşık sümüklüböcekle yılanın, padişahın kızlarıyla evlenmek isteyen yılan kılığına girmiş dev oğlunun, hamamda gece eğlenceleri düzenleyen cinlerin, başka bir kılıkla şehri dolaşan şakacı padişahın, iyiye iyilik ve kötüye kötülük eden kediler padişahının, gökyüzüne tırmanan büyülü fasulyelerin ve turunç meyvesinin içinde var olup da suda hayat bulan güzel kızların bize anlatacağı çok şey var.
Eski zaman insanlarının hayal ürünü olan bu masallarda bizi sürprizler bekliyor
Tadımlık
Bürümcekli Kadınla Sülün Bey
Bir varmış bir yokmuş. Tanrının kulu çokmuş. Çok yemesi, yok demesi günahmış. Evvel zaman içinde bir sümüklüböcek varmış. Evi sırtında, duvarın dibinde, yalnız başına, sessiz sakin yaşarmış. Günün birinde yalnızlıktan sıkılmış, bıkmış. Sarmısak zarından baş örtüsü, soğan kabuğundan ferace, hurma çekirdeğinden takunya giyinmiş, kendine bir koca aramaya çıkmış. Soğan kabuğundan kepenek, sellim sellim sepelek, gide gide giderek, yolda bir Oduncu Babaya rastlamış. Oduncu Baba buna seslenmiş:
Nereye gidiyorsun sümüklüböcek?
Sümüklüböcek bu sözlere sinirlenmiş:
Hıh, benim adım sümüklüböcek mi? demiş, dargın küskün söylenmiş. Oduncu Baba da:
Ya nedir? diye sormuş. O da:
Örümcekli üzmez kadın
Bürümcekli büzmez kadın
Saçı uzun saymaz kadın
Al duvaklı gelin hatun.
Ya, öyle mi? Al duvaklı gelin hanım, nerelere gidiyorsun? diye sormuş. Sümüklüböcek de:
Koca aramaya çıktım. demiş de süzüm süzüm süzülmüş, büzüm büzüm büzülmüş, nazlı nazlı kırıtmış, yalpırdamış salınmış. Oduncu Baba:
Örümcekli üzmez kadın
Bürümcekli büzmez kadın
Saçı uzun saymaz kadın
Al duvaklı gelin hatun
Bana gelir varır mısın?
Aşımı pişirir, işimi başarır mısın?
diye sormuş. Sümüklüböcek de:
Seninle evlenirim. Aşını pişirir, işini başarırım. Ama kızdığın zaman beni neyle döversin? diye sormuş. Oduncu Baba da:
Baltamın sapı ile. demiş. Sümüklüböcek de:
Aaa, benim kemiciklerim çok incedir, dayanamam. demiş de yeniden yollara düşmüş.
Soğan kabuğundan kepenek, sellim sellim sepelek, gide gide giderek, yolunda bir köpeğe rastlamış. Köpek buna:
Nereye gidiyorsun sümüklüböcek? diye sormuş.
Sümüklüböcek de bu söze sinirlenmiş.
Hıh, benim adım sümüklüböcek miymiş? diye dargın, küskün söylenmiş. Köpek de:
Ya nedir? diye sormuş. O da:
Örümcekli üzmez kadın
Bürümcekli büzmez kadın
Saçı uzun saymaz kadın
Al duvaklı gelin hatun
Ya öyle mi? Al duvaklı gelin hanım, nerelere gidiyorsun? diye sormuş. Bu sümüklüböcek de:
Koca aramaya çıktım. demiş de süzüm süzüm süzülmüş, büzüm büzüm büzülmüş, nazlı nazlı kırıtmış, yalpırdamış salınmış. Köpek:
Örümcekli üzmez kadın
Bürümcekli büzmez kadın
Saçı uzun saymaz kadın
Al duvaklı gelin hatun
Bana gelir varır mısın?
Aşımı pişirir, işimi başarır mısın?
diye sormuş. Sümüklüböcek de:
Seninle evlenirim. Aşını pişirir, işini başarırım. Ama kızdığın zaman beni neyle döversin? diye sormuş. Köpek de:
Kuyruğumla, kuyruğumla. demiş. Sümüklüböcek de:
Aaa, benim kemiciklerim incedir, dayanamam. demiş de yollara düşmüş.
Soğan kabuğundan kepenek, sellim sellim sepelek, gide gide giderek, yol üstünde kepçe kulaklı, ince kuyruklu, kunduz kürklü bir fareye, Sülün Beye rastlamış. Sülün Bey buna;
Uğurlar ola kadın hanım, yolunuz ne yana, bana Sülün Bey derler, sizin adınız ne? diye inceden, soylu, düzenli, saygılı, edepli önüne dökülüp saçılınca, sümüklüböcek bundan çok hoşlanmış, keyfinden, sefasından yumuşamış, tül duvağını aralamış da;
Örümcekli üzmez kadın
Bürümcekli büzmez kadın
Saçı uzun saymaz kadın
Al duvaklı gelin hatun
Yalnızlıktan usandım da koca aramaya çıktım Sülün Bey, demiş. Süzüm süzüm süzülmüş, büzüm büzüm büzülmüş, nazlı nazlı kırıtmış, yalpırdamış salınmış. Sülün Bey:
Örümcekli üzmez kadın
Bürümcekli büzmez kadın
Saçı uzun saymaz kadın
Al duvaklı gelin hatun
Bana gelir varır mısın?
Aşımı pişirir, işimi başarır mısın?
diye sormuş. Sümüklüböcek de:
Seninle evlenirim, aşını pişirir, işini başarırım Sülün Bey. Ama kızdığın zaman beni neyle döversin? diye sormuş. Sülün Bey de:
Aman nasıl olur efendim, hiç telli duvaklı, nazlı gelin hanımlar dövülür müymüş, nerede görülmüş, kuyruğumla okşarım kararınca. deyince, o da sevinerek:
Öyleyse, ben de sana varırım. demiş.
Hemen okuyucu çıkarıp, hısım akrabaları, konu komşuları çağırmışlar. Davul dövdürüp, düğün dernek kurup, evlenmişler. Tavan arasına yerleşip oturmuşlar.
Günlerden bir gün Sülün Bey tavan arasında kıyı köşe yoklayıp dolanıp dururken, çatının kirişleri, padavraları arasından ta uzaklarda bir ışık parlar görmüş de:
Aman, örümcekli üzmez kadın, bürümcekli büzmez
Tadımlık
Bürümcekli Kadınla Sülün Bey
Bir varmış bir yokmuş. Tanrının kulu çokmuş. Çok yemesi, yok demesi günahmış. Evvel zaman içinde bir sümüklüböcek varmış. Evi sırtında, duvarın dibinde, yalnız başına, sessiz sakin yaşarmış. Günün birinde yalnızlıktan sıkılmış, bıkmış. Sarmısak zarından baş örtüsü, soğan kabuğundan ferace, hurma çekirdeğinden takunya giyinmiş, kendine bir koca aramaya çıkmış. Soğan kabuğundan kepenek, sellim sellim sepelek, gide gide giderek, yolda bir Oduncu Babaya rastlamış. Oduncu Baba buna seslenmiş:
Nereye gidiyorsun sümüklüböcek?
Sümüklüböcek bu sözlere sinirlenmiş:
Hıh, benim adım sümüklüböcek mi? demiş, dargın küskün söylenmiş. Oduncu Baba da:
Ya nedir? diye sormuş. O da:
Örümcekli üzmez kadın
Bürümcekli büzmez kadın
Saçı uzun saymaz kadın
Al duvaklı gelin hatun.
Ya, öyle mi? Al duvaklı gelin hanım, nerelere gidiyorsun? diye sormuş. Sümüklüböcek de:
Koca aramaya çıktım. demiş de süzüm süzüm süzülmüş, büzüm büzüm büzülmüş, nazlı nazlı kırıtmış, yalpırdamış salınmış. Oduncu Baba:
Örümcekli üzmez kadın
Bürümcekli büzmez kadın
Saçı uzun saymaz kadın
Al duvaklı gelin hatun
Bana gelir varır mısın?
Aşımı pişirir, işimi başarır mısın?
diye sormuş. Sümüklüböcek de:
Seninle evlenirim. Aşını pişirir, işini başarırım. Ama kızdığın zaman beni neyle döversin? diye sormuş. Oduncu Baba da:
Baltamın sapı ile. demiş. Sümüklüböcek de:
Aaa, ben